Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Aralık 2011 Perşembe

Neredeyiz?

Big Chefs
Cafe Crown
Cafe Life
Mado
Kıtır Lahmacun ( Üniversite Karşısı)
Koza Pastanesi ( Karataş)
Rüya Cafe (İbrahimli)
Eskici Cafe (Ünv)

Cafe Küpür Nedir?

Café Küpür içeriğinin temasını “eğlence” oluşturan, her yaştan okuyucunun ilgisini çekecek haberler, bilgiler , hikayeler, bilmece ve bulmacalarla Gaziantep’te 15 günde bir yayınlanan bültendir. Gaziantep’in restoran ve cafelerinde bulunan Café Küpür ücretsizdir. İster evinize götürün ister standa bırakın :)

BAZEN UNUTMAK GÜZELDİR



    Genç adam yaşlı bir çiftin evine misafir olur.75 yaşındaki amca karısından bir bardak su isterken :’’Çiçeğim bir bardak su verir misin ?’’der,sonra ‘’peteğim bir bardak da çay getiri misin ?’’,sonra ‘’Bebeğim şekersiz lütfen ,sana da çok zahmet oluyor ‘’der.
    Genç adam, yaşlı amcanın karısına hitap ederken kullandığı sevgi dolu sözcükleri kullanmasından çok etkilenir.’’Amcacım, kaç yıllık evlisiniz ‘’diye sorar. Yaşlı adam ‘’40  seneyi geçti evladım’’ der.
    Genç adam :’’Sizi o kadar taktir ettim ki, söylüycek söz bulamıyorum der.Sürekli eşinize çiçeğim ,peteğim ,bebeğim gibi güzel sözlerle hitap ediyorsunuz galiba ?’’
    Yanakları pembeleşmiş yaşlı teyze:’’Doğru birkaç yıldır hep böyle hitap ediyor ‘‘deyip mutfağa yöneldiğinde, yaşlı amca genç adamın kulağına :’’Şiişt, çaktırma 2 sene önce ismini unuttum hala hatırlayamıyorum.’’ demesin mi?

6 Aralık 2011 Salı


 ZEKA  GELİŞTİREN BİR SORU
Bir cinayet işlenmiş ve tek görgü tanığı var.duruşmada görgü tanığımna hakim sormuş:
‘’Anlat bakalım nasıl oldu?’’
Görgü tanığıda aynen şöyle anlattı:
‘’Sahilde yürüyordum iskeleye yanışmış olan bir gemide adam kafasına silah dayayıp 2 el ateş etti.’’
Yani görgü tanığı adamın intihar ettiğini iddia etmiş.Hakim de ‘’Adamı bu vurdu, tutuklayın.’’demiş.Hakim bunu sizce neye dayanarak söylemiş olabilir?
                                                                                                  


                                                                                                                                                                                                                                                                    
    İntihar eden bir insan sadece 1 kez ateş edebilir.

    EDEBİYAT YAZILARI 1
  •   Cemal Süreyya bir arkadaşıyla girdiği bir iddia sonucunda adındaki bir harfi atarak Cemal Süreya olmuştur. Bunu "Elma" isimli şiirinin son dizesinde "Adımın bir harfini atıyorum" diyerek dile getirir. Yıllar sonra Süreyya Evren isimli yazar ise "ben de bu y yi alır adıma eklerim diyerek" Süreyyya Evren olmuştur.


  •   Yahya Kemal'e sormuşlar "Ankara'nın nesi güzel?" diye...
         verdiği cevap İstanbul aşkını dile geirir gibidir:
         -İstanbul'a dönüşü..

  •   Usta şair Fuzuli Ruhi ile beraber yürürken;    
           ruhi:üstad şu ağacın altında şu köpek ne de fuzuli duruyor değil mi der.
           bunun üzerine, 
           fuzuli:onun içindeki ruhiye bak sen karşılığını verir...

Burçların Stil Özellikleri


     













   KOÇ ERKEĞİ VE KADINI 
Güçlü sahneleri görkemli bol aksesuarlı oyunları ve canlı renkleri sever ve
risk ister.

BOĞA ERKEĞİ VE KADINI
Güzellikler içinde gününü gün eder özel kumaşlardan hoşlanır. Sıcak renklere 
gömülüdür ama giysileri sağlam ve köklü olmakla birlikte pratik de olmalıdır. 

İKİZLER ERKEĞİ VE KADINI
İkizler yükselen değerleri takip eder. Hiçbir şeyden korkmadan her şeyi 
deneyebilir

YENGEÇ ERKEĞİ VE KADINI
Yengeç oyuncudur. Zayıf yanlarını gizlemek için hemen yeni bir role soyunur.
Ama hiç belli etmez.

ASLAN ERKEĞİ VE KADINI
Parıldamak Aslana güven verir. Karizmatik ve moderndir. Gündelik işlerde
bile diğerlerine göre hep biraz daha şık giyinmiştir.

BAŞAK ERKEĞİ VE KADINI
Başak kalite için paradan kısmaz. Sevdiği bir şey de birkaç yıl hatta 
bir on yıl dayanır. En son modanın peşinde koşmaz.

TERAZİ ERKEĞİ VE KADINI
Terazi kadını ve erkeği doğrusu oldukça estetiktir. Stil model ve güzellik
onun için doğal bir gereksinimdir.

AKREP ERKEĞİ VE KADINI
Akrepin değişken bir kişiliği vardır. Amacına ulaşmak için her şeyini ortaya 
koyar.

YAY ERKEĞİ VE KADINI
Yay maceraya ve marjinalliğe düşkünlüğünü dış görünüşüyle belli eder. 
Özgürlüğü sever.

OĞLAK ERKEĞİ VE KADINI
Oğlaklar nicelikten çok niteliğe önem verirler. Bir sürü cicili bicili süsler yerine
ağırbaşlı bir dış görünüş sergilemeyi tercih ederler

KOVA ERKEĞİ VE KADINI
Kovalar dikkat çekmeyi sever. İnsanların çevresinde dört dönüp onu 
alkışlamaları hoşuna gider.

BALIK ERKEĞİ VE KADINI
Balık çok değişkendir. Bazen nostaljik bir oyunbaz bazen su perisi 
havalarında bazen de neredeyse çıplak yada çok şıktır.
     

EN İYİ 10 TÜRK FİLMİ




  İnternet üzerinden düzenlenen “Tüm Zamanların En İyi 100 Türk Filmi” anketi sonuçlandı. Tivibu katkılarıyla düzenlenen gecede, Türk sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 100 Türk filmi arasında yer alan ilk 10 filmin yönetmenlerine plaket verildi.



Hababam Sınıfı, Selvi Boylum Al Yazmalım ve Eşkıya sinemaseverlerin oylarıyla ilk 3 film olarak belirlendi!

   İnternet üzerinden yapılan oylama sonucunda Türk sinema tarihinin klasikleşmiş filmleri arasında olan Hababam Sınıfı 3., Selvi Boylum Al Yazmalım 2., Eşkıya filmi ise sinemaseverlerin oylarıyla 1. sırada yer aldı.

   Hababam Sınıfı’nın bugün aramızda olmayan yönetmeni Ertem Eğilmez adına torunu Arzu Çevikalp plaketini genç oyuncu Münir Özkul’un kızı Güner Özkul’dan alırken, Selvi Boylum Al Yazmalım filminin yine aramızda olmayan yönetmeni Atıf Yılmaz adına, plaketini Deniz Türkali aldı. Deniz Türkali’ye plaketini Eşref Kolçak takdim etti.
   Yavuz Turgul’un unutulmaz filmi Eşkıya, halkın oylarıyla Türk sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmi seçildi. Eşkıya filmi ile gecede ikinci kez plaket alan Yavuz Turgul’a plaketini ünlü sinema eleştirmeni Atilla Dorsay verdi.




TÜM ZAMANLARIN EN İYİ İLK 10 FİLMİ
                                                                                                  YÖNETMEN          
1 Eşkıya 1996                                                                            Yavuz Turgul
2 Selvi Boylum Al Yazmalım 1977                                            Atıf Yılmaz
3 Hababam Sınıfı 1975                                                            Ertem Eğilmez
4 Babam ve Oğlum 2005                                                         Çağan Irmak
5 Züğürt Ağa 1985                                                                  Nesli Çölgeçen                              
6 Masumiyet 1997                                                                   Zeki Demirkubuz
7 Ağır Roman 1997                                                                  Mustafa Altıoklar                                  
8 Yol 1981                                                                                 Şerif Gören                                                           
9 Muhsin Bey 1986                                                                  Yavuz Turgul      
10 Neşeli Günler 1978                                                               Orhan Aksoy       

Üniversite Öğrencilerine Sorulan Klasik Sorular



- Ne mühendisisin?
- Endüstri mühendisi
- Ne endüstrisi?
- ?!?!?!?!
----------------------------
- Abi nerde okuyodun sen?
- Makine mühendisliği
- 4 yıllık mı?
- 3
---------------------------
- Ne mühendisisin?
- Bilgisayar
- Yav bizim oğlana şöyle iyi bir şey, oyunlu falan, toplasak kaça çıkar?
---------------------------
-Ne okuyorsun
-fizik amca
-öğretmenlik mi
-hayır sadece fizik
-hııımmm size formasyonda vermezler şimdi
----------------------------
-hangi bölüm
-işletme
-bizimi işleticen lan ıııı
-hea eha haa haa


-ne okuyorsun sen?
+ gıda mühendisliği
- peki sen evladım?
+ sosyoloji
- hmmm, üzülme o da güzel bölümdür eminim
+ üzüldüğümü kim söyledi ki?
- peki ne işe yarıyor? ne olacaksın okul bitince?
+ işte toplum bilimi falan filan teyze.
- hıııı, neyse ek iş falan bulursun artık, aç kalacak değilsin ya..

Üniversiteye Yeni Başlayacaklara tavsiyeler




1.Öğrenci işlerindeki kadın size düşman değil. Onun nefreti bütün dünyaya karşı. moralinizi bozmayın ve klimanın tadını çıkarın.
2. ilk hafta ders olmaz, amele gibi gitmeyin. (hadi o tatlı heyecanla gaza gelip gittiniz, görmemişler gibi ilk geceden bütün okulu Facebook arkadaş listenize eklemeyin.)
3. Ders programı için panonun önünde toplanan kalabalığın arasında görüp aşık olduğunuz kızın sevgilisi var. baştan uyarıyorum.Sonra çok ağlarsınız, demedi demeyin.
4. Muhabbete "LYS'de kaç puan yaptın? Bir' alt tercihim su ürünleriydi" şeklinde giren elemanla samimiyetiniz, not almanın ötesine geçmesin. çünkü, o çok sıkıcı biri. Dikkat edin.
5. Saçı, sakalı uzatıp maymuna dönmeyin. Uzayan kıllar, özgürlük sembolü değildir. Klişeleşmeyin.
6. Sporla alakanız olmadığı halde sürekli eşofman altıyla gezen dombililerden olmayın ve hava 60 derece dahi olsa "bol cepli kapri" denen tekstil ürününden uzak durun.
7. Kulüpler amele kaynıyor,heyecanlanıp, hepsine girmeyin.
8. John Lennon gözlüğü ve şile bezine abanan hatunla muhabbet edecekseniz, mevzuya Nietzsche'den, sistemin bizi köleleştirdiğinden ya da hayatın anlamsızlığı gibi ana temalardan girin.
9. Siyah tişört üzerine kareli gömlek giyip, düğmeleri açanlar mühendislikte, şile bezi gömlek üzerine şal takanlar güzel sanatlarda okuyor.Tercihlerinizi buna göre belirleyin.
10. Alay ettiğiniz bıyıklı/favorili kızlar, 1-2 yıla manken gibi olacak. Büyük konuşmayın, erken rezervasyondan yararlanın.
11. Sığır sürüsü gibi doluşacağınız kantini gözünüzde büyütmeyin. Önceleri Reina gibi gelir, fakat sonra aile çay bahçesine dönüşür, demedi demeyin.
12. "Kitabı almak zorunludur" diyen hocalarınızı ciddiye almayın, fotokopiciye gidin.
13. Yatay geçiş, %10'luk dilime girip harcın yarısını ödemek gibi saçma sapan hayallere kapılmayın. Kötü geçen vizelerden sonra, hepsi yalan olacak unutmayın.
14. Makarna, boş bira şişeleriyle "vize" yazıp etrafında poz verme gibi öğrenci evi geyiklerine gülen kalmadı, liseli zihniyetinize başlatmayın
15. Ve son olarak; beyler, kızlar orada da teklif etmiyor. Ümitlenmeyin.

                                                                                                                                        Kaynak: www.uludagsozluk.com/gamer


APPLE LOGOSUNUN ANLAMI




Apple'ın tanırlılığını sağlayan ünlü gökkuşağı renkli ısırılmış elma logosu 1976 yılında 'regis mckennaf' tarafından tasarlanmıştır, bu tasarım 1998 yılına kadar kullanılmıştır. 'gökkuşaklı elma' silueti, firmanın kurucularının tasarladığı amblemin aksine daha çok soyutsal anlam barındırmaktadır ve bir logonun oluşturabileceği tüm fonksiyonları içermektedir.

elmadaki ısırık büyük ihtimalle 'ısaac newton'un elma sayesinde bulduğu 
yerçekimi için elmaya attığı teşekkür ısırığıdır.

elmadaki ısırığın bir başka ifadeside ingilizcedeki ısırık anlamına gelen “to bite” kelimesinin okunuşuyla, temel bilgisayar ölçüm değeri olan “
byte” kelimesinin okunuşunun aynı olmasıdır. bu ironik bir yan anlam taşımaktadır.

ısırık konusunda en çarpıcı iddia da matematikçi ve bilgisayar bilimcisi olan “
alan turing”in eşcinsellik suçlamasından aldığı ceza süreci içerisinde ısırdığı zehirli bir elmanedeniyle ölmesidir, bunun intihar olup olmadığı tartışımaktadır fakat amblemdeki 'gökkuşağı renkleri'nin aynı zamanda eşcinsellik renkleri oluşu ve bu bilim adamının ısırılmış elmadan ölmesi bu savı göstermektedir.

İLGİNÇ HABERLER



*Rus doktorlar, çıplak popoya bastonla kuvvetli biçimde vurmanın depresyon ve alkolizm başta olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi geldiğini söylüyorlar. Acının,‘endorfin’ adlı mutluluk hormonunu harekete geçirdiği ve bu maddenin bağımlılığa karşı iyi geldiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bildirildi. Rus doktorlar gönüllüler üzerinde 30 seans boyunca 60’ar sopa vurduklarını, ilk başta sevmediklerini ancak sonra bu dayağın tiryakisi olduklarını öne sürdüler.
*Kızının adını ‘BMC’ koydu: Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde kamyon sürücüsü Mehmet Yıldız, 28 yıl önce hayalini kurup alamadığı kamyonun markasını kızına ad olarak verdi. 10 yıl önce vefat eden Yıldız’ın 1976 doğumlu kızı Bemece Ay, ‘Babam ısrarla Nüfus Cüzdanı’na ad olarak ‘BMC’ yazılmasını istemiş ama nüfus memuru adımı Bemece olarak kayda geçirmiş. Herhalde dünyada kamyon adı taşıyan tek kadın benim. Adımı değiştirmek için müracaatımı yapacağım’ dedi. 

4 Aralık 2011 Pazar



                                                                                                                    erkanKARATAŞ:)

THE TWİLİGHT SAGA; BREAKİNG DAWN –PART 1





  18.11.2011 tarihinde tüm dünyayla aynı anda gösterime giren ‘’ALACAKARANLIK EFSANESİ; ŞAFAK VAKTİ –BÖLÜM 1’’ülkemizde yabancı film kategorisinde en iyi 3 gün seyirci hasılat rekoru kırarak 3 günde 428.212 kişi tarafından izlendi .Bir fenomene dönüşen yapımın bu başarısı sanıyorum ki kimseyi şaşırtmadı.

   Seyirci kitlesi ise 18 yaş altı gençler (gerçekliğine filmin vizyona girdiği ilk gün gidip bir yığın üniformalı gençle karşılaşınca şahit oldum)ve %61 ‘ini kadınlar oluşturuyor.(Bu durumda da kadınların romantik filmlere olan düşkünlüğüne bağlıyor, ROBERT PATTİNSON ve TAYLOR LAUTNER ‘i beğeniyle anıyorum.)

   Gelelim filmimizin dördüncü ayağı olan Şafak Vakti ‘in ilk bölümüne, Bella ve Edwart’ın muhteşem düğünüyle başlayıp (yaklaşık 40 dk sürüyor),bir video klip estetiğinde çekilmiş görselliklerle süslü Essme adasındaki balayıyla devam edip,Edwart’ın aşkından her anlamda yanıp tutuşan Bella ‘ın hamile kalıp doğurmasıyla son buluyor.

   Filmde uzun uzun bakışmalar, romantik  sahneler bol bol varken, serinin ilk 3 filmindeki yüksek tempodan eser yok.Aralara sıkıştırılmış kurt çatışmalarını saymazsak eğer.Maalesef ticari kaygıdan  ,filmin ikiye bölünmüş olması olay azlığına ve hareketsizliğe neden olmuş .Fanatiklerin karakter zaaflarından dolayı  gözlerini kırpmadan iç geçirerek izlemeleri ve ikinci bölümü merakla beklemeleri normal ama diğerleri için, üzülerek  söylüyorum,bu film tam bir vasat.

                                                                                                                    

Dunning-Kruger Sendromu



     Televizyon izlerken ya da işyerinizde birilerine bakıp da "Ya bu adam bu sığlıkla nasıl buralara kadar gelebilmiş" diye düşündüğünüz oldu mu hiç?"Bu cahillik, kendini bilmezlik nasıl fark edilmez?" diye iç geçirdiniz mi?
       Justin Kruger ve David Dunning adlı iki ABD'li bu hissi çok yaşamış olacaklar ki, iki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya attı:
      "Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır."
Bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:
- Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
 -Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
 -Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
 -Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.Tüm, çalışmalar ve sonuçları bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazıldı:

-"İşinde çok iyi olduğuna" yürekten inanan 'yetersiz' kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!

NE KADAR DA GEREKSİZ:)

         

  Televizyonun icat edildiği ilk yıllarda bilim adamlarının yaptığı gaflar bizim için hayret verici doğrusu .
  • “Hepiniz saçmalıyorsunuz. Tanrı aşkına, bir aktörün ya da aktrisin konuşmalarını duymayı kim ister ki?..”
( Henry M. Warner – 1927. Sessiz sinema döneminin film yapımcılarından…)
  • “Televizyon bence çok eğitici bir buluş. Ne zaman biri televizyonu açsa, derhal yan odaya geçip kitap okuyorum. “
( ABD’li komedyen kardeşler Marx Brothers’dan Groucho Marx )
  • Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.
Daryik F. Zanuck Twentieth Century Fox ‘un başkanı 1944